28 Haziran 2010 Pazartesi
Akılda Kalacaklar
Fransa rezil oluyor.
İtalya tanınmayacak halde.
İngiltere keklik grupta 2. sırayı zor alıyor.
İsviçre Honduras'ı yenemiyor.
Almanya asla 2 sene önceki Almanya değil.
Hollanda bir soru işareti.
İsviçre Honduras'ı yenemiyor.
13 Avrupa ülkesinden anca 6'sı 2.tura çıkmayı başardı.
Bu turnuva Avrupa futbolunun bittiğini gösteren bir turnuva olarak aklımda kalacaktır.
İbre tamamen G.Amerika'ya dönmüş durumda.
Dünyanın en iyi 3 oyuncusundan 2'si buradandır.
Bu kupayı kazanacak takım buradandır.
Belki de 4 yarı finalist de buradandır. (Arjantin, Uruguay, Paraguay, Brezilya)
Sırada üzerine kimsenin tartışamayacağı boyutta bir olay var.
Hakemler...
Almanya - İngiltere maçına kadar çok önemli bir hata olmamıştır belki ama insanların aklına gelmedik şey kalmıyor.
Bu bir hata mı? Bilemeyiz
Geçen top gol olsaydı şöyle olmazdı böyle olabilirdi demek kolay.
Ama orda konuşulması gereken olayı Alper Kaya çok güzel yazmış "çizgiyi geçmeyen top değildi, insanlıktı. tarafsızlıktı"
Ya 21:30'daki maça ne demeli?
O pozisyon hakemlere ders verilirken küçük bir pratik örnek. Görülmesinin kaçırılmasının imkanı olamaz.
Peki çeyrek finalde kim karşılaşıyor?
Arjantin - Almanya
Biz futbol istiyoruz biz adalet istiyoruz. Bu maçta hakemler hata yapmak için ne gibi pozisyonlar seçecekler hep beraber izleyeceğiz.
Bir muhabir İspanya galibiyetinden sonra Gökhan İnler'e sorar;
- Gökhan sana Türkiye'den de teklif geldi fakat sen burayı tercih ettin Türkiye'deki birçok insan sizleri destekliyor. Neler söyleyeceksin?
Gökhan İnler:
- Bana Türkiye'den teklif gelmedi.
Serdar Taşcı, Mesut Özil, Eren Derdiyok
Milli takım seviyesinde o kadar alternatifi bol stoperlerimiz var ki Serdar Taşçı'yı görmesek de olur yahu!
Biz buyuz işte ne takip ederiz ne de takip ettiklerimize teklif yollarız.
Ama haklıyız.
Yıllarca Hakan Şükür neden yokları,Aurelio neden milli oluyorları,Ersun hoca değilleri,Terim hoca değilleri tartışmaktan,boş gündem yaratmaktan vakit bulamadık ki yahu! Sonra başka bayraklar altında Türk evladı diye övünüp duralım!
Ve son konu Ömer Üründül!
Onun kalıplaşmış yorumlarını burada yazarsam ben de kalıplaşmış bir kafa olabilirim.
Ömer Üründül futbolu çok seven bir işadamı.
Para almaz pul almaz. Zevk için yapar her şeyi.
Ama bana Ömer Üründül'ün yorumları vuvuzeladan daha kötü ve bastırıcı geliyor.
Ömer Üründül maçı yorumlamıyor resmen özetliyor. Oysa o işi spiker yapıyor sonuç olarak. Maç sırasındaki yorum yapan adam maçı özetlemez yorum yapar.
İşte Üründül'ün yorumları pardon pardon bizim göremediğimiz yotumları!
- Daniel Alves önemli bir oyuncu Barcelona'da oynuyor
- Şimdi Şili'ye gol lazım beraberlik için
- Şimdi İspanya daha rahat oynayacaktır 2. golden sonra ...
Orhun Alicikoğlu
17 Haziran 2010 Perşembe
Birinci Maçların Ardından
Dünya Kupası'nın ilk gününde A Grubu maçları oynandı. Ev sahibi Güney Afrika'nın, Meksika'yı yenmesi halinde gruptan çıkacağını iddia etmiştim. Mphela'nın şutu 5 cm sağdan gitseydi iddiam sürecekti ama olmadı. 1 1 biten karşılaşmanın ardından Fransa ve Uruguay'ın da bulunduğu A grubunda iki takıma da şans veremiyorum. Grubun diğer maçında ise Fransa ile Uruguay arasındaydı. İki sağlam defans yapan takımları karşı karşıya getiren maçta sadece vuvuzela sesi vardı. Bu grupta hem Uruguay'ın hem de Fransa'nın kalan maçlarını kazanacağını düşünüyorum.
B grubunda ise ilk maç G.Kore ile Yunanistan arasındaydı. Çok kötü bir Yunanistan,çok iyi bir G.Kore vardı. Maç 2 0 bitti. İkinci maçlar öncesinde Guney Kore'nin bu galibiyetle gruptan çıkmak adına çok büyük avantaj yakaladığını düşünüyorum. Arjantin ise mutlak favori olarak çıktığı maçtan Nijerya karşısında kazansa da oynanan futbol tartışma konusu oldu. Tangocular 1 0 kazandı. Nijerya ise hedef santrfor sıkıntısı çekiyor.İşleri çok zor.
C grubunda İngiltere tanıdık İngiltere. Abd karşısında alınan beraberlikten sorumlu tutulacak durum Capello'nun kaleci tercihidir. Green'in yaptığı hata İngiltere'nin gruptan çıkmasını sağlayacaktır James faktöründen! Cezayir Slovenya karşılaşması ilk maçların en sönük, en kötü maçı olarak olarak görüyorum. Slovenya'nın piyango golle galip gelmesi Slovenya için çok önemliydi.Bakalım neler yapacaklar.
D grubunda Sırbistan, Gana karşısında bana göre sürpriz bir mağlubiyet aldı. Gana Dünya Kupası'nda ilk çalınan penaltıyla Sırbistan'ı yenmeyi başardı. Sırbistan'ı çok zor bir Almanya maçı bekliyor. Almanya'ya futbolseverlerin teşekkür etmesi gerekir. İlk maçların sonunda 16 maçın içerisinde, en iyi futbolu, en çok gol atanı Panzerler oldu. Avusturya ise Gana maçını bekliyor.
E grubunda Portakallar sahnedeydiilk olarak. Onlar da istenilen seviyede oynayamadılar ama Robben'in dönmesiyle Japonya maçında daha etkili olacaklardır.
Danimarka da Kamerun mücadelesini bekliyor. Danimarka iki maçını da kazanacak güçte. Japonya - Kamerun maçı da oldukça zevksiz bir mücadeleydi. Japonya'nın kazanacağını düşünmüştüm. Kazandılar ama çok kötü bir Kamerun karşısında. Hollanda maçında Japonlar bakalımneler yapacak.
F grubunda İtalya Paraguay maçı beklediğim gibi berabere bitti. İtalya Pirlosuz olmuyor. Bu maçtan da zevk alamadık. Paraguay forvetlerdeki zenginliğini kullanmalı. Kulübede dünyaca ünlü forvetleri tutacak kadar etkili bir hücum hattı yok! İlk maçların en dramatik maçında sıra Slovenya - Yeni Zelanda maçı. Slovakya 1-0 kazanıyor derken Yeni Zelanda attığı golle ilk puanını almayı başardı. Slovakya çok büyük avantaj kaybetti.
G grubunda ölüm grubundayız. Fildişi Sahili fizik üstünlüğünü Portekiz'e karşı da kullandı ama futbol yine kötüydü. Bu maçın berabere bitmesi, ikimnci maçların çok zevkligeçeceğine işarettir. Brezilya ise kapalı kutu K.Kore'yi zor da olsa geçmeyi 2 1 yenmeyi başardı. Turnuvanın en az gücü olan takımı denmesi daha doğru olan K.Kore'nin mücadelesini çok beğendim. K.Kore Portekiz maçını izlemek büyük bir sürprize tanıklık etmek olacaktır.
H grubunda ilk maçların sürprizi İsviçre yaptı. Avrupa şampiyonu apoletli İspanya'yı yenmeyi başardılar. Eren Derdiyok'u izlemek büyük bir keyid benim için. İspanya ne yapar ne eder gruptan çıkar ama 2.sırada tamamlaması güzel eşleşmelere vesile olacaktır.Şili ise çok önemli bir galibiyet aldı. Honduras karşısında A.Sanchez çok etkili oynadı. Şili - İsviçre maçı zevkli geçecektir.
Gruplarda bu gelişmeler yaşandı. İyi futbol yoktu belki ama daha çook maç var.
Enteresan notlar da vardı ilk maçlarda.
İşte onlardan bazıları:
Yunanistan Dünya Kupası tarihinde hala gol atamadı, puan alamadı.
Ekol ülkeler Fransa, İtalya, İngiltere ve Portekiz ilk maçlarında berabere kaldılar.
Almanya dışında 2 ve üzeri gol atan olmadı.
2 gol atan futbolcu çıkmadı.
Slovenya Avrupa kıtasında maç kazanan ilk takım oldu.
Slovakya'nın Dünya Kupası tarihindeki ilk golünü Vittek attı
Oynanan 16 maçta 13 takım gol atamadı.
İlk maçların:
Oyuncusu : Lucas Podolski, Eren Derdiyok, Tim Howard
Golü : Tshabalala ( Güney Afrika)
Sıkıcı maç : Cezayir - Slovenya
Hakem hatası : Slovakya - Yeni Zelanda Vittek'in golü ofsayt
Hayal kırıklığı : İspanya
14 Haziran 2010 Pazartesi
Güney Afrika Dünya Kupası 2010 / E Grubu
Yorumlarıma geçmeden evvel benim bir iddiam var.
Hollanda bu kupada şampiyon olur mu bilemem ama ben turnuvanın en zevk veren takımı olacağını düşünüyorum.
Hollanda'yı çok severim.
Dünya Kupası'nda desteklediğim 2 takımdan biri onlar.
Ama çok sevdiğim Hollanda'da maalesef bugün Robben forma giyemeyecek.
Onun da tesellisi var benim için Eljero Elia....
Hollanda'dan bir Babel daha çıktı son dönemlerde. Twente'deki futboluyla adından çok söz ettiren genç oyuncu geçen sezon Hamburg'da da kendini göstermeyi başardı.
İlk 11 başlamalı...
Robben dışında önemli bir eksik yok Hollanda'da
Zaten onlar bu turnuvanın en hazır takımlarından biri.
Her ne kadar savunması beğenilmese de oynayan oyuncular kendi takımlarında banko isimler.
En iyi savunmanın da hücüm olduğunu düşünürsek Hollanda'nın bir sıkıntısı yok.
Vikingler ise Morten Olsen yönetiminde iyi işler yapıyolar. Taktik adamı olarak bildiğimiz Morten Olsen, Danimarka'ya grupta iyi top oynattı.
Onlar bu maçta 1 puan için oynayacaktılar.
Danimarka'da ilerdeki genç forveti, gol kaçırma rekortmeni Bendtner oynayamayacak. Onun yerine daha iyi olduğunu düşündüğüm Soren Larsen oynayacak.
Hücüm takımı olan Danimarka'nın Hollanda karşısında şansları az olsa da, gruptaki şansını yüksek olarak görüyorum.
Maçla İlgili...
Danimarka gol bulacaktır.
Larsen'den gol bekliyorum.
Eljero Elia'ya dikkat edelim.
Stadyumu'nda oynanacak. Fransız hakem Stephane Lannoy'un yöneteceği mücadele saat 14:30'da başlayacak
Tahminim : Hollanda 3 Danimarka 1
Japonya - Kamerun
E Grubu'nun diğer maçı saat 17:00'da Free State Stadı'nda başlayacak.Portekizli hakem Olegario Benquerenca yönetecek.
Japonya Dünya Kupası'ndaki son galibiyetini 2002 'de almıştı.
2006'da Dünya Kupası'nda 1 puanla son sırada yer almıştı.
Mücadeleci bir takım hüviyeti olan Japonya'nın özellikle orta alanı çok kuvvetli
Açıkcası bugünkü maçta Kamerun'u yeneceğini düşünüyorum.
Herkesin çok beğendiği Nakamura, Wolsburg'lu Hasebe Japonya'yı galibiyete taşıyan isimler olabilir.
Eto'o'yu çok sevmem rağmen Kamerun milli takımı hiç ilgimi çekmiyor nedense
İyi bir kadrosu var Kamerun'un ama ben fazla şans vermiyorum bu grupta.
Eto'o dışında Kameni , Makoun, Song, Mbia gibi tanıdık oyuncular forma giyecekler.
Bence işleri zor.
Maçla İlgili...
Bu maçla 2.5 altı bitebilir.
Tahminim : Japonya 1 Kamerun 0
Güney Afrika Dünya Kupası 2010 / C Grubu
Herhalde Dünya Kupası'nın en kötü maçı bu maç olacaktır.
İki takımı da merakla bekliyordum.
İyi bir maç bekliyordum
Maç başladı.
Bırakın pozisyonu, bırakın tehlikeli, doğru düzgün bir şut bile atılmadı maçta.
İki takım da birbirine üstünlük sağlayamadı.
Kağıt üzerinde Slovenya daha iyi bir takım olduğunu söylesek de bir orta saha mücadelesinden başka bir şey yoktu maçta.
Oynanan kontrollü futbol izleyenleri çok üzdü.
Ama Slovenya çok kritik ve piyango bir galibiyet aldı.
Bakalaım Handanovicli Novakovicli Slovenya, bundan sonra futbol oynayıp galibiyet alabilecek mi?!
13 Haziran 2010 Pazar
Güney Afrika Dünya Kupası 2010 / C Grubu

Dünya Kupası'nın 2.günündeki maçları çeşitli sebeplerden dolayı çok az izleme şansım oldu. Yazı yazmaya da fırsat bulamadım. Gol sevdası da bana göre bir süre daha sürecek
Takipçilerimden çok özür dilerim. Beğendiğim birkaç yazarın maç yorumlarını paylaşacağım.
Ama şunları söylebiliriz.
Açıkcası Güney Kore'nin bu kadar iyi bir takım olabiliceğini tahmin etmemiştim. Mükemmel bir takım oyunu ortaya koydular ve grupta çok avantaj yakaladılar. Yunanistan ise bence bu kadar iyi bir Güney Kore beklemiyordu.
Yenilen ilk goldeki Yunanistan defansının çok komikti
Komşunun güvendiği isimler son derece kötüydü. Başta Samaras ve Gekas olmak üzere takım tam anlamıyla döküldü de döküldü.
Yunanistan bana göre havlu atmıştır.
Gol sevdası da bana göre bir süre daha sürecek
Takipçilerimden tekrar özür diliyorum.

Arjantin'de ise sorunsallar devam ediyor. Kazanmalarına rağmen eleştiri almaları son derece normal. Messi dışında kötü bir takım izledik
Gutierrez gibi bir adamı milli takıma almak son derece kötü bir tercih.
Maç boyunca kademe hatası yaptı.
Nijerya ise çok heyecanlı bir futbol oynadı.
Belki son vuruşları iyi olan bir golcüleri olsa maçın sonucu değişebilirdi.
Nijerya için her şey bitmiş değil.
İngiltere maçını da maalesef izlemedim.
MEHMET DEMİRKOL / GÜNEY KORE KULÜP TAKIMI GİBİ
Nihayet 3. maçta çok iyi bir takım izledik. Güney Kore, ortalama bir kulüp takımı temposu, yapısı ve pas trafiğiyle bu kupanın da sürprizlerinden biri olabileceğini gösterdi. Bu yapı içinde efsanevi Leverkusen ve E. Frankfurtlu babasının yolundan giden Du-Ri Cha, ManU’nun en iyi oyuncularından Park ve soyaddaşı/ hücum ekürisi Çu Yong Park’la farklı bir ekiple karşı karşıyayız.
Fizik dezavantajlarını özellikle ilk 70 dakikada takım süratiyle tamamen ortadan kaldırmayı başardılar. Yunanistan’ı ceza sahasına yaklaştırmadan duran toplarda rakibin fizik avantajından doğabilecek sıkıntıları tamamen ortadan kaldırdılar.
İlk yarıda verilmeyen bir penaltı ve gole giderken yanlış bir kararla kesilen gollük akınlarını da unutmamak lazım.
Sadece 2-0’dan sonra geriye kapanıp kontraya yattıklarında fizik dezavantajları ortaya çıktı. Bu anlarda Yunanistan’ın atıl oyununa müteşekkir olmaları lazım. Bu tip bir oyunda bir ‘tık’ iyi bir rakip onları sıkıntıya sokabilir. Bunun dışında hiçbir eksiği olmayan tota bir takımdılar. Ve 3. maç itibarıyla 6 takım arasında en iyi onlar.
Yunanistan’sa... Eğer bu gruptan çıkarsa şampiyon da olabilir. Çünkü Nijerya ve Arjantin karşısısında -2 gol averajına rağmen bir geri dönüş yapmak zor olacak. Rehhagel’in 2004’de ortaya koyduğu defansif devrimi tekrarlayabilecek ne bir takım yapısı ne de Zagorakis- Karagounis ikilisinin teknik liderliği var. Rakip için son derece sinir bozucu bir çözümsüz savunmaydı o kompakt savunma. Bugünse durum belli ki farklı. Milli takımdan çok karma gibiydiler.
RIDVAN DİLMEN / SORU İŞARETİ
Merakla beklenen takım Arjantin idi. Nijerya ise soru işaretiydi. Nijerya takımı doksan dakika sonunda soru işaretlerini taşımaya devam etti. Hatta şöyle diyebiliriz; bu maç öncesi izlediğimiz Güney Kore’yi de, Yunanistan’ı da yenebilecek bir takımlar. Ancak turnuvaya erken veda ederlerse de sürpriz sayılmaz.
İzlediğim ilk dört maç sonrasında Arjantin, Temmuz ayını görür, Nijerya, Meksika, Yunanistan, Güney Afrika ve Uruguay’ın ise işi zor. Arjantin takımı dört hücum yapmayan savunma ile oynuyor. Özellikle iki stoper ve sol bek Heinze oyuna hiç katılmıyorlar. Sadece duran toplarda ileri çıkıyorlar.
Orta saha oyuncularına baktığımızda Mascherano, Veron top kazanabilen, kazandıkları topları da basit oynayabilen futbolcular. Orta sahanın solundaki Di Maria ise savunma yapmaya çalışmaktan asıl özelliği olan adam eksiltip kaleye gitme yeteneğini hiç değerlendiremedi. Orta alanın önündeki üçlü Messi, Tevez ve Higuain ise yaratıcılıklarını gösterip skor elde etmeye çalışıyorlar. Arjantin golü duran topla bulabildi. Diğer yakaladıkları dört pozisyon Messi’nin yetenekleri sayesinde.
Bu maç bize Arjantin’in geleceği ile ilgili net bir karar verdirmedi. Yüksek rakımda oynamak da onları etkilemiş olabilir. Ama hücumda sadece iki silahlarının olması düşündürücü. Organize hücum yapamıyorlar. Duran top ve Messi’ye kaderlerini bağlamış durumdular. Nijerya takımı kaybedeceği bir şey yokmuş gibi oynadı. Arjantin gibi bir takım karşısında girebilecekleri kadar pozisyona girdiler. Öndeki iki oyuncu değişmesine rağmen sonuç elde edemediler.
12 Haziran 2010 Cumartesi
Güney Afrika Dünya Kupası 2010 A Grubu Fransa 0 Uruguay 0

Özellikle ilk 45 dakika iki takım da fazla etkili olamadı.
Genel anlamda baskıyı kuran Fransa, 80. dakikada Uruguay'ın 10 kişi kalmasıyla ümitlendi. Ancak Horozlar'ın baskısı sonuç vermedi, karşılaşma berabere bitti.
11 Haziran 2010 Cuma
Güney Afrika Dünya Kupası 2010 A Grubu Güney Afrika 1 Meksika 1

Büyük gün geldi ve Dünya Kupası başladı.
Harika bir açılış töreni oldu.
Dün gece Nelson Mandela'nın torununun Shakira konserinden dönerken hayatını kaybetmesi Afrikalıları üzse de her şey çok güzel başladı.
Maça gelelim...
Meksika çok iyi başladı maça.
İlk 15 dakika oyunu rakip yarı sahaya yıktılar.
Giovanni Dos Santos'un bu performansını gören Galatasaraylılar ne düşünüyorlardır acaba. Genç oyuncu her ne kadar 2.yarı oyundan düşse de çok etkili oldu.
Franco'nun kaçırdığı pozisyonda kaleci başarılı oldu.
Daha sonra oyuna adapte olan Güney Afrika Tsabalala'nın ortalarında tehlikeli olmaya çalıştı.
Özellikle ilk yarının sonlarına doğru aynı dakika içerisinde yakaladıkları pozisyonlardan sonuç alabilirlerdi.
İkinci yarıya daha iyi başlayan Güney Afrika'ydı.
Nitekim golü de 56.dakikaka da Tsabalala'nın ayağından buldular.
Golden sonra Javier Aggiere yaptığı oyuncu değişikleriyle Meksika'nın tekrar oyuna dönmesini sağladı.
Maçın 80. dakikasında Afrika defansının müthiş hatasını değerlendiren isim Rafael Marquez oldu.
Maç böyle biter derken Mphela'nın topu direkten döndü.
Bu sonuçla bana göre 2 takımın da gruptan çıkamaz. A grubunu yorumlarken Güney Afrika'nın Meksika'yı yenmesi halinde gruptan çıkabileceğini yazmıştım ama onlar için çok zor 2 maç bekliyor.
Meksika'yı da bu grupta iddialı bulmuyordum. Onların da işi artık zor.
Notlar
- Meksika'nın kalecisi Oscar Perez, Ömer Çatkıç'a benzemiyor mu? Maç içerisinde Yalçın Çetin söylemesin de ben blogda yazayım diyordum ama Yalçın abi düşünmüş, söylememiş Ömer Üründül söyledi.
- Meksika'nın forması çok güzeldi. Genellikle üst beyaz forma alt yeşil şort giyen Meksika harika bir formayla çıktı.
- 80 dakika Trt'de skor tablosu yoktu. Sinir bozucu bir şeydi.
10 Haziran 2010 Perşembe
Güney Afrika Dünya Kupası 2010 D Grubu
Sırbistan

D Grubu'ndaki yazımıza Sırbistan'la başlıyoruz.
Elemelerin bana göre açık ara en iyi takımıydılar.
İnanılmaz iyi savunmaları olduğunu düşünüyorum. Nitekim elemelerde sadece 1 gol yemeleri bunu doğruluyor. Chelsea'nin İvanovic'i ve ManU'nun Vidic'i milli forma altında da harika işler yapıyolar.
Savunmayı değerlendirdikten sonra orta sahasına göz atalım...
İnterli kaptan Stankovic, Jovanovic Zoran Tosic gibi teknik özellikleri çok üst düzey oyuncuları var.
Ve tabiki de Krasic...
Damgasını vurmasını bekliyorum ve vuracak da çok kaliteli çok korkulacak bir oyuncu ve Sırbistan'ın en büyük kozu
Krasic'in servis yapacağı oyuncular da Zigic, Pantelic ve Lazovic formda oyuncular.
Sırbistan çok canlar yakacaktır. Almanya'yı da yenecektir. Hatta çapraz eşleşmede İngiltere'yi de...
Almanya
Tarihi başarılarla dolu Panzerler, elemelerde mağlubiyet almayan ender takımlardan biri.
Takımın en önemli oyuncusu kaptan Michael Ballack sakatlandı.
Onun yerine oynayacak en büyük aday Türk asıllı Mesut Özil. Philipp Lahm, Arne Friedrich, Per Mertesacker, genç isim Holger Badstuber ve yine Türk asıllı Serdar Taşçı gibi önemli oyuncular var.
Orta alanda Bastian Schweinsteiger, Marko Marin ve Toni Kroos gibi teknik kapasiteleri yüksek oyuncular bulunuyor.
Almanya'nın hücumdaki en büyük kozu ise Miroslav Klose. Polonya asıllı yıldız turnuvada 5 gol daha atarsa toplamda Dünya Kupalarının en gollü oyuncusu olacak.
Bu grupta Sırbistan'la birincilik mücadelesi yapacaktır.
Gana

Katıldıkları son Dünya Kupası'nda çok beğendiğim takımlardan biri olmuştu.
Ama o kadroda Essien vardı. O da sakat...
Eski Fenerbahçe'li Appiah, İnter'li Muntari, Lyon'lu Mensah ve Gian Asamoah gibi isimler var
Orta sahası uyumlu ama gol atmakta sıkıntı çekecekler gibi gözüküyor.
Sürpriz yapabilirlerse şaşırırım.
Avustralya

Avustralya'yı Guus Hiddink gittikten sonra ne merak ettim ne takip ettim.
Oyunculara baktım hala aynı oyuncular duruyor. Yaş ortalaması 30'u geçiyor
Fizik olarak zayıf olduğunu düşündüğüm Avustralya bu grubu sonuncu bile bitirebilirler ama ilk maçın Gana ile olması fikstür bakımından şanslı olduğunu gösteriyor.
Bu tecrübeli takıma bakış açım Gana'yı yendikten sonra değişebilir.
Yarın E Grubu
9 Haziran 2010 Çarşamba
Sakatlık Kabusu Bitmiyor
2010 Dünya Kupası'nın başlamasına saatler kala takımların yaşamış olduğu sakatlıklar can yakıyor.Bu sakatlıkların tamamına yakınının hazırlık dönemlerinde olması teknik ekipleri kara kara düşündürüyor.
Sakatlanan futbolcuların takımlarının en önemli oyuncuları olması da enteresan bir noktayı oluşturuyor.
Dünya Kupası başlamadan bu kadar çok sakatlık olduğu başka bir turnuva tarihte olmuş mudur bilemiyorum.
.
İşte sakatlanan futbolcular:
Almanya
- Michael Ballack (kaptan)
- Rene Adler
- Simon Rolfes
- Christian Traesc
İngiltere
- Rio Ferdinand (kaptan)
- David Beckham
İtalya
- Andrea Pirlo
Gana
- Michael Essien
Nijerya
- Obi Mikel
Hollanda
- Arjen Robben
Fildişi Sahili
- Didier Drogba
Fransa
- Lassana Diarra
Slovakya
- Miroslav Karhan
Şili
- Humberto Suazo
Avustralya
- Harry Kewell
Yeni Zelanda
- Tim Brown (k)
Portekiz
- Bosingwa
- Nani
Paraguay
- Cabanas
Güney Afrika Dünya Kupası 2010 C Grubu

İngiltere halkı ülkelerinin bulunduğu C Grubu'nu dünyanın gelmiş geçmiş en iyi müzik grubu olan Beatles'tan sonraki en iyi grup olarak değerlendirdiriyor.
Çok da haklılar
İngiltere yine her zamanki gibi sağlam, hırslı ve kaliteli bir kadroyla geliyor gelmesine de takım olamama korkusu henüz geçmedi
Hep bir şeyler eksikti İngiltere'de yıllarca. Hep bir şeyler unutuldu. Ne disiplin akla gelmişti ne de oyuncuların kaprisleri...
Şimdi de eksikler var İngiltere'de. Takım kaptanı Rio Ferdinand İngilizlerin G.Afrika'daki ilk antremanda sakatlandı.
Çok önemli bir eksik olarak görüyorum.
İngiltere Fabio Capello geldiği ilk günde beri kendine de geldi.Elemelerde 10 maçta 9 galibiyet alan İngiltere 35 gol atarak da dikkatleri üzerine çekti.
Taktik ustası Capellon bu turnuvada güvendiği isimler ise, savunmada John Terry, orta sahada Frank Lampard ve Gareth Barry. Forvette, Wayne Rooney ve partnerleri Emile Heskey ve Peter Crouch olucak.
Gruptan çok rahat çıkacaklarını düşünüyorum.

Amerika futbolu düzenlemiş olduğu 94 Dünya kupasından sonra iyi bir ivme yakaladı. Özellikle son yıllarda Avrupa'ya ihraç ettikleri oyuncular gerçekten çok kaliteli oyuncular.
Geçen sene Konfederasyon Kupası'nda Brezilya'ya dramatik bir şekilde kaybeden ABD'yi Bob Bradley çalıştırıyor.Kadrosunda başta Donovan ve Altidore olmak üzere ,Tim Howard Oguchi Onyewu, Jonathan Spector, Ricardo Clarc, Da Markus Beasley, Clint Dempsey gibi iyi oyuncular bulunuyor.
Slovenya'yla ikincilik yarışı içerisine girecektir.
Cezayir
Grubun en zayıf takım olan Cezayir'de sıra. 1986 Meksika'dan sonra ikinci kez kupaya katılıyor.Defansif futbolu benimseyen bir hocaları var ve tam. 20 senedir aynı hoca çalıştırıyor
Kadroda ise takipçi futbolseverlerin çok yakından tanıdığı isimler olsa da Ziani ve arkadaşlarının grupta şansı çok çok az
Slovenya
Slovenya ile devam ediyoruz.
Baraj maçlarında Rusya'yı eleyerek sürpriz yapan en dikkat çeken Slovenya 2.kez Dünya Kupası'na geliyor
Takımın en büyük avantajı, oyuncuların çok büyük bir bölümünün Avrupa'da forma giymesi. Ancak bu oyuncuların henüz çok genç ve tecrübesiz olduklarını da gözardı etmemek gerekir
En önemli kozu buralara gelmesini sağlayan kaleci Handanovic olduğunu düşünüyorum.Onun dışında Novakovic etkili olabilecek isimlerden bir tanesi.
Slovenya'nın grup ikinciliği için ABD'ye rakip olabileceğini düşünüyorum.
8 Haziran 2010 Salı
Güney Afrika Dünya Kupası 2010 B Grubu

Arjantin
Bu grubun en iyisi Arjantin. Eleme grubunda zor günler geçiren Arjantin bir türlü ideal kadrosunu oluşturamıyor. Arjantin büyük bir yıldızlar topluluğu, seçim yapmak çok zor. Ancak; Javier Zanetti( ben bıraktı diye biliyorum) Fernando Gago ve özellikle de oyunun iki yönünü de mükemmel harmanlayan nadir oyunculardan biri olan Esteban Cambiasso'yu kadroya almaması hala tartışma konusu. Savunmada Walter Samuel, Martin Demichelis ve Gabriel Heinze gibi tecrübeli oyuncuların yeri garanti gibi. Orta alanda Maradona'nın Cambiasso'nun yerine düşündüğü Juan Sebastian Veron, Javier Mascherano, Maxi Rodriguez ve Di Maria gibi isimler var. Hücumda tabi ki Lionel Messi başta olmak üzere; Sergio Agüero, Higuain, ve İnter'in golcüsü Diego Milito gibi isimler Arjantin'ini bana favori dedirtiyor. Maradona eğer akıl almaz çılgınlıklar yapmazsa, Arjantin'in final oynayacağını düşünüyorum.
Nijerya

Nijerya'ya gelelim.Yeşil Beyazlı ekip eski günlerini mumla arıyor adeta. Eskiden Afrika futbolu denince aklımıza gelebilecek 3 4 iyi takımdan biri olan Nijerya popülaritesini kaybetmiş durumda. Kadrosundaki oyunculara baktığımızda tam bir kontra atak takımı olan Nijerya'yı Lars Lagerback çalıştırıyor.
Kadrosunda Avrupa'da oynayan çok önemli oyuncular var. Taiwo, Martins, Yakubu ve Yobo gibi kaliteli oyuncular Nijerya'yı taşıyabilecek kapasitedeler. Obi Mikel'in ise sakatlığı sürüyor mu bilmiyorum.
Nijerya'nın ikincilik için yarışacağını düşünürsek bu gruptaki en dikkat çekecek olan maçın Nijerya Yunanistan maçı olduğunu düşünüyorum.

Yunanistan
Otto Rehaggel'in savunma takımı Yunanistan'da fazla bir değişiklik olmayacak.
Karagounis, Katsouranis ve Basinas gibi etkili isimlerin yanında Mitroglu, Sotiris Ninis, Sokratis Papatstathopoulos ve Evripidis Makos gibi genç isimler Rehaggel'in güvendiği isimler arasında olacaklar.
En fazla gruptan çıkacağını fakat daha ileriye gideğini düşünmüyorum.

Güney Kore
Güney Kore'ye sempati beslemeyen yoktur herhalde. 2002'de sevgiyle ilerleyen bir takımdı Güney Kore.
O yıllarda uyumlu ve sert futboluyla dikkat çeken uzakdoğu temsilcisi bu kez de sürpriz peşinde olacaklardır.
Ama bu sefer zor maalesef
ManU'da forma giyen Park Ji-Sung dışında uluslararası oyuncusu bulunmayan sevgi takımı yine de rakiplerini zorlayacaktır.
Güney Afrika Dünya Kupası 2010 A Grubu


Güney Afrika
Dünya Kupası grup değerlendirmelerine oldukça karışık olduğunu düşündüğüm A grubundaki ev sahibi Güney Afrika'la başlıyoruz. Güney Afrika'nın en önemli avantajı Carlos Alberto Parreira. Bir dönem Fenerbahçe'yi çalıştıran ve şampiyon yapan Brezilyalı hoca, 1994 yılında Brezilya'yı Dünya şampiyonu yapmıştı. Kadrosunda fizikli ve savunma yönü yüksek oyuncuların bulunduğu ev sahibi G.Afrika, hazırlık maçlarında iyi sonuçlar almasa da açılış maçı olan Meksika maçında iyi futbol oynayacağını düşünüyorum
Kadroya Benni McCarty gibi bir golcüyü almamaları beni çok şaşırttı. Onun boşluğunu kim doldurabilir gerçekten merak ediyorum. Takımın kuşkusuz en önemli oyuncusu Pienaar olacaktır. Geçen sene Konfederasyon Kupası'nda beğendiğim oyunculardan biri olan Tsabalala da etkili bir oyuncu. Mokoena'yı da dikkatle izlemek lazım.
Meksika maçında alınacak bir üç puan Fransa'nın da bulunduğu A Grubu'nda onları 2.sırada bitirmek için çok avantajlı kılabilir.

Meksika
Katıldıkları son 4 Dünya Kupası'nda da gruptan çıkmayı başaran Meksika'yı bu sefer çetin bir yolculuk bekliyor. Her ne kadar "Fransa'nın ardından ikinci tamamlarlar" denilen Meksika bu grupta ne yaparlar benim için merak konusu
Kalede gelecekte ve de kim bilir bu kupada adından olumlu şeyler bahsettirebilecek bir kaleci olan Ochoa var. Savunma hattındaki oyuncuların iyi olması Meksika'nın artılarından Barcelona'dan Marquez Psv'den Salcido, Javier Rodriquez ve Stuttgart'da forma giyen Osorio Meksika'nın savunmasını oluşturuyor.
Orta sahada ise Guardado Castro ve Aguirre'nin çok güvendiği isim olan Giovanni Dos Santos var. Hücüm hattında ise Carlos Vela'yı barındıran Meksika'yı çok zorlu bir grup ne yapacaklarını merak ediyorum.
Domenech'i yerden yere vuruyoruz ama formda oyunculardan oluşan bir kadro kurmuş. Benzema ve Nasri'nın alınmaması bana çok normal geliyor bu bağlamda. Ribery çok formda Anelka keza öle Kale de sağlam Lloris ve Mandanda
Orta sahada turnuvanın altın 11'ine gireceğini düşündüğüm Lyon'lu Toulalan var
Yine takım olamama korkusu Horozların üzerinde hiç kuşkusuz. Gruptan çıkarlar ama iyi futbolla mı kötü futbolla mı yoksa yine farklı durumlarda mı!! göreceğiz.
Ve bir takımdan söz ediyoruz o takım Uruguay. İlk Dünya Kupası şampiyonu Uruguay yıllar sonra çok sağlam, formda ve kaliteli bir kadroyla geliyor. Hücum hattındaki Forlan ve Suarez formda kapatması, savunmada bana göre dünyanın en iyi defansları arasında olan Fenerbahçeli Lugano'nun olması Uruguay'ın en güvenilir özelliklerini oluşturuyor.
Fransa'ın ardından ikinci sırada bitirmesini istediğim Uruguay'ın kilit maçı Meksika maçı olacaktır.


