28 Haziran 2010 Pazartesi

Akılda Kalacaklar

Dünya Kupası'nda neler oluyor neler. Sürprizler değil, gerçekler çıkıyor ortaya.
Fransa rezil oluyor.
İtalya tanınmayacak halde.
İngiltere keklik grupta 2. sırayı zor alıyor.
İsviçre Honduras'ı yenemiyor.
Almanya asla 2 sene önceki Almanya değil.
Hollanda bir soru işareti.
İsviçre Honduras'ı yenemiyor.
13 Avrupa ülkesinden anca 6'sı 2.tura çıkmayı başardı.
Bu turnuva Avrupa futbolunun bittiğini gösteren bir turnuva olarak aklımda kalacaktır.
İbre tamamen G.Amerika'ya dönmüş durumda.
Dünyanın en iyi 3 oyuncusundan 2'si buradandır.
Bu kupayı kazanacak takım buradandır.
Belki de 4 yarı finalist de buradandır. (Arjantin, Uruguay, Paraguay, Brezilya)


Sırada üzerine kimsenin tartışamayacağı boyutta bir olay var.
Hakemler...
Almanya - İngiltere maçına kadar çok önemli bir hata olmamıştır belki ama insanların aklına gelmedik şey kalmıyor.
Bu bir hata mı? Bilemeyiz
Geçen top gol olsaydı şöyle olmazdı böyle olabilirdi demek kolay.
Ama orda konuşulması gereken olayı Alper Kaya çok güzel yazmış "çizgiyi geçmeyen top değildi, insanlıktı. tarafsızlıktı"
Ya 21:30'daki maça ne demeli?
O pozisyon hakemlere ders verilirken küçük bir pratik örnek. Görülmesinin kaçırılmasının imkanı olamaz.
Peki çeyrek finalde kim karşılaşıyor?
Arjantin - Almanya
Biz futbol istiyoruz biz adalet istiyoruz. Bu maçta hakemler hata yapmak için ne gibi pozisyonlar seçecekler hep beraber izleyeceğiz.


Bir muhabir İspanya galibiyetinden sonra Gökhan İnler'e sorar;
- Gökhan sana Türkiye'den de teklif geldi fakat sen burayı tercih ettin Türkiye'deki birçok insan sizleri destekliyor. Neler söyleyeceksin?
Gökhan İnler:
- Bana Türkiye'den teklif gelmedi.
Serdar Taşcı, Mesut Özil, Eren Derdiyok
Milli takım seviyesinde o kadar alternatifi bol stoperlerimiz var ki Serdar Taşçı'yı görmesek de olur yahu!
Biz buyuz işte ne takip ederiz ne de takip ettiklerimize teklif yollarız.
Ama haklıyız.
Yıllarca Hakan Şükür neden yokları,Aurelio neden milli oluyorları,Ersun hoca değilleri,Terim hoca değilleri tartışmaktan,boş gündem yaratmaktan vakit bulamadık ki yahu! Sonra başka bayraklar altında Türk evladı diye övünüp duralım!


Ve son konu Ömer Üründül!
Onun kalıplaşmış yorumlarını burada yazarsam ben de kalıplaşmış bir kafa olabilirim.
Ömer Üründül futbolu çok seven bir işadamı.
Para almaz pul almaz. Zevk için yapar her şeyi.
Ama bana Ömer Üründül'ün yorumları vuvuzeladan daha kötü ve bastırıcı geliyor.
Ömer Üründül maçı yorumlamıyor resmen özetliyor. Oysa o işi spiker yapıyor sonuç olarak. Maç sırasındaki yorum yapan adam maçı özetlemez yorum yapar.
İşte Üründül'ün yorumları pardon pardon bizim göremediğimiz yotumları!

- Daniel Alves önemli bir oyuncu Barcelona'da oynuyor
- Şimdi Şili'ye gol lazım beraberlik için
- Şimdi İspanya daha rahat oynayacaktır 2. golden sonra ...

Orhun Alicikoğlu

17 Haziran 2010 Perşembe

Birinci Maçların Ardından

Dünya Kupası'nda 8 grupta da ilk maçlar sona erdi. Takımların oldukça kontrollü ve risksiz oyun anlayışıyla maça çıkmaları, izleyenleri memnun etmedi. Oynanan 16 maçın 13'ünde maçtan sonra güzel futbol, güzel goller değil, aksine baş belası vuvuzelayı konuştuk. Grupların ikinci maçlarında umarız vuvuzela sesini unutturan, kulak için değil, göz için futbola tanıklık ederiz.

Dünya Kupası'nın ilk gününde A Grubu maçları oynandı. Ev sahibi Güney Afrika'nın, Meksika'yı yenmesi halinde gruptan çıkacağını iddia etmiştim. Mphela'nın şutu 5 cm sağdan gitseydi iddiam sürecekti ama olmadı. 1 1 biten karşılaşmanın ardından Fransa ve Uruguay'ın da bulunduğu A grubunda iki takıma da şans veremiyorum. Grubun diğer maçında ise Fransa ile Uruguay arasındaydı. İki sağlam defans yapan takımları karşı karşıya getiren maçta sadece vuvuzela sesi vardı. Bu grupta hem Uruguay'ın hem de Fransa'nın kalan maçlarını kazanacağını düşünüyorum.

B grubunda ise ilk maç G.Kore ile Yunanistan arasındaydı. Çok kötü bir Yunanistan,çok iyi bir G.Kore vardı. Maç 2 0 bitti. İkinci maçlar öncesinde Guney Kore'nin bu galibiyetle gruptan çıkmak adına çok büyük avantaj yakaladığını düşünüyorum. Arjantin ise mutlak favori olarak çıktığı maçtan Nijerya karşısında kazansa da oynanan futbol tartışma konusu oldu. Tangocular 1 0 kazandı. Nijerya ise hedef santrfor sıkıntısı çekiyor.İşleri çok zor.

C grubunda İngiltere tanıdık İngiltere. Abd karşısında alınan beraberlikten sorumlu tutulacak durum Capello'nun kaleci tercihidir. Green'in yaptığı hata İngiltere'nin gruptan çıkmasını sağlayacaktır James faktöründen! Cezayir Slovenya karşılaşması ilk maçların en sönük, en kötü maçı olarak olarak görüyorum. Slovenya'nın piyango golle galip gelmesi Slovenya için çok önemliydi.Bakalım neler yapacaklar.

D grubunda Sırbistan, Gana karşısında bana göre sürpriz bir mağlubiyet aldı. Gana Dünya Kupası'nda ilk çalınan penaltıyla Sırbistan'ı yenmeyi başardı. Sırbistan'ı çok zor bir Almanya maçı bekliyor. Almanya'ya futbolseverlerin teşekkür etmesi gerekir. İlk maçların sonunda 16 maçın içerisinde, en iyi futbolu, en çok gol atanı Panzerler oldu. Avusturya ise Gana maçını bekliyor.

E grubunda Portakallar sahnedeydiilk olarak. Onlar da istenilen seviyede oynayamadılar ama Robben'in dönmesiyle Japonya maçında daha etkili olacaklardır.
Danimarka da Kamerun mücadelesini bekliyor. Danimarka iki maçını da kazanacak güçte. Japonya - Kamerun maçı da oldukça zevksiz bir mücadeleydi. Japonya'nın kazanacağını düşünmüştüm. Kazandılar ama çok kötü bir Kamerun karşısında. Hollanda maçında Japonlar bakalımneler yapacak.

F grubunda İtalya Paraguay maçı beklediğim gibi berabere bitti. İtalya Pirlosuz olmuyor. Bu maçtan da zevk alamadık. Paraguay forvetlerdeki zenginliğini kullanmalı. Kulübede dünyaca ünlü forvetleri tutacak kadar etkili bir hücum hattı yok! İlk maçların en dramatik maçında sıra Slovenya - Yeni Zelanda maçı. Slovakya 1-0 kazanıyor derken Yeni Zelanda attığı golle ilk puanını almayı başardı. Slovakya çok büyük avantaj kaybetti.

G grubunda ölüm grubundayız. Fildişi Sahili fizik üstünlüğünü Portekiz'e karşı da kullandı ama futbol yine kötüydü. Bu maçın berabere bitmesi, ikimnci maçların çok zevkligeçeceğine işarettir. Brezilya ise kapalı kutu K.Kore'yi zor da olsa geçmeyi 2 1 yenmeyi başardı. Turnuvanın en az gücü olan takımı denmesi daha doğru olan K.Kore'nin mücadelesini çok beğendim. K.Kore Portekiz maçını izlemek büyük bir sürprize tanıklık etmek olacaktır.

H grubunda ilk maçların sürprizi İsviçre yaptı. Avrupa şampiyonu apoletli İspanya'yı yenmeyi başardılar. Eren Derdiyok'u izlemek büyük bir keyid benim için. İspanya ne yapar ne eder gruptan çıkar ama 2.sırada tamamlaması güzel eşleşmelere vesile olacaktır.Şili ise çok önemli bir galibiyet aldı. Honduras karşısında A.Sanchez çok etkili oynadı. Şili - İsviçre maçı zevkli geçecektir.


Gruplarda bu gelişmeler yaşandı. İyi futbol yoktu belki ama daha çook maç var.
Enteresan notlar da vardı ilk maçlarda.
İşte onlardan bazıları:

Yunanistan Dünya Kupası tarihinde hala gol atamadı, puan alamadı.
Ekol ülkeler Fransa, İtalya, İngiltere ve Portekiz ilk maçlarında berabere kaldılar.
Almanya dışında 2 ve üzeri gol atan olmadı.
2 gol atan futbolcu çıkmadı.
Slovenya Avrupa kıtasında maç kazanan ilk takım oldu.
Slovakya'nın Dünya Kupası tarihindeki ilk golünü Vittek attı
Oynanan 16 maçta 13 takım gol atamadı.


İlk maçların:
Oyuncusu : Lucas Podolski, Eren Derdiyok, Tim Howard
Golü : Tshabalala ( Güney Afrika)
Sıkıcı maç : Cezayir - Slovenya
Hakem hatası : Slovakya - Yeni Zelanda Vittek'in golü ofsayt
Hayal kırıklığı : İspanya

14 Haziran 2010 Pazartesi

Güney Afrika Dünya Kupası 2010 / E Grubu

Hollanda - Danimarka

Yorumlarıma geçmeden evvel benim bir iddiam var.
Hollanda bu kupada şampiyon olur mu bilemem ama ben turnuvanın en zevk veren takımı olacağını düşünüyorum.
Hollanda'yı çok severim.
Dünya Kupası'nda desteklediğim 2 takımdan biri onlar.
Ama çok sevdiğim Hollanda'da maalesef bugün Robben forma giyemeyecek.
Onun da tesellisi var benim için Eljero Elia....
Hollanda'dan bir Babel daha çıktı son dönemlerde. Twente'deki futboluyla adından çok söz ettiren genç oyuncu geçen sezon Hamburg'da da kendini göstermeyi başardı.
İlk 11 başlamalı...
Robben dışında önemli bir eksik yok Hollanda'da
Zaten onlar bu turnuvanın en hazır takımlarından biri.
Her ne kadar savunması beğenilmese de oynayan oyuncular kendi takımlarında banko isimler.
En iyi savunmanın da hücüm olduğunu düşünürsek Hollanda'nın bir sıkıntısı yok.

Vikingler ise Morten Olsen yönetiminde iyi işler yapıyolar. Taktik adamı olarak bildiğimiz Morten Olsen, Danimarka'ya grupta iyi top oynattı.
Onlar bu maçta 1 puan için oynayacaktılar.
Danimarka'da ilerdeki genç forveti, gol kaçırma rekortmeni Bendtner oynayamayacak. Onun yerine daha iyi olduğunu düşündüğüm Soren Larsen oynayacak.
Hücüm takımı olan Danimarka'nın Hollanda karşısında şansları az olsa da, gruptaki şansını yüksek olarak görüyorum.


Maçla İlgili...


Danimarka gol bulacaktır.
Larsen'den gol bekliyorum.
Eljero Elia'ya dikkat edelim.

Stadyumu'nda oynanacak. Fransız hakem Stephane Lannoy'un yöneteceği mücadele saat 14:30'da başlayacak

Tahminim : Hollanda 3 Danimarka 1

Japonya - Kamerun

E Grubu'nun diğer maçı saat 17:00'da Free State Stadı'nda başlayacak.Portekizli hakem Olegario Benquerenca yönetecek.
Japonya Dünya Kupası'ndaki son galibiyetini 2002 'de almıştı.
2006'da Dünya Kupası'nda 1 puanla son sırada yer almıştı.
Mücadeleci bir takım hüviyeti olan Japonya'nın özellikle orta alanı çok kuvvetli
Açıkcası bugünkü maçta Kamerun'u yeneceğini düşünüyorum.
Herkesin çok beğendiği Nakamura, Wolsburg'lu Hasebe Japonya'yı galibiyete taşıyan isimler olabilir.

Eto'o'yu çok sevmem rağmen Kamerun milli takımı hiç ilgimi çekmiyor nedense
İyi bir kadrosu var Kamerun'un ama ben fazla şans vermiyorum bu grupta.
Eto'o dışında Kameni , Makoun, Song, Mbia gibi tanıdık oyuncular forma giyecekler.
Bence işleri zor.


Maçla İlgili...

Bu maçla 2.5 altı bitebilir.

Tahminim : Japonya 1 Kamerun 0


Güney Afrika Dünya Kupası 2010 / C Grubu

CEZAYİR 0 SLOVAKYA 1

Herhalde Dünya Kupası'nın en kötü maçı bu maç olacaktır.
İki takımı da merakla bekliyordum.
İyi bir maç bekliyordum
Maç başladı.
Bırakın pozisyonu, bırakın tehlikeli, doğru düzgün bir şut bile atılmadı maçta.
İki takım da birbirine üstünlük sağlayamadı.
Kağıt üzerinde Slovenya daha iyi bir takım olduğunu söylesek de bir orta saha mücadelesinden başka bir şey yoktu maçta.
Oynanan kontrollü futbol izleyenleri çok üzdü.
Ama Slovenya çok kritik ve piyango bir galibiyet aldı.
Bakalaım Handanovicli Novakovicli Slovenya, bundan sonra futbol oynayıp galibiyet alabilecek mi?!

13 Haziran 2010 Pazar

Güney Afrika Dünya Kupası 2010 / C Grubu


Dünya Kupası'nın 2.günündeki maçları çeşitli sebeplerden dolayı çok az izleme şansım oldu. Yazı yazmaya da fırsat bulamadım. Gol sevdası da bana göre bir süre daha sürecek
Takipçilerimden çok özür dilerim. Beğendiğim birkaç yazarın maç yorumlarını paylaşacağım.

Ama şunları söylebiliriz.
Açıkcası Güney Kore'nin bu kadar iyi bir takım olabiliceğini tahmin etmemiştim. Mükemmel bir takım oyunu ortaya koydular ve grupta çok avantaj yakaladılar. Yunanistan ise bence bu kadar iyi bir Güney Kore beklemiyordu.
Yenilen ilk goldeki Yunanistan defansının çok komikti
Komşunun güvendiği isimler son derece kötüydü. Başta Samaras ve Gekas olmak üzere takım tam anlamıyla döküldü de döküldü.
Yunanistan bana göre havlu atmıştır.
Gol sevdası da bana göre bir süre daha sürecek
Takipçilerimden tekrar özür diliyorum.




Arjantin'de ise sorunsallar devam ediyor. Kazanmalarına rağmen eleştiri almaları son derece normal. Messi dışında kötü bir takım izledik
Gutierrez gibi bir adamı milli takıma almak son derece kötü bir tercih.
Maç boyunca kademe hatası yaptı.
Nijerya ise çok heyecanlı bir futbol oynadı.
Belki son vuruşları iyi olan bir golcüleri olsa maçın sonucu değişebilirdi.
Nijerya için her şey bitmiş değil.

İngiltere maçını da maalesef izlemedim.

MEHMET DEMİRKOL / GÜNEY KORE KULÜP TAKIMI GİBİ

Nihayet 3. maçta çok iyi bir takım izledik. Güney Kore, ortalama bir kulüp takımı temposu, yapısı ve pas trafiğiyle bu kupanın da sürprizlerinden biri olabileceğini gösterdi. Bu yapı içinde efsanevi Leverkusen ve E. Frankfurtlu babasının yolundan giden Du-Ri Cha, ManU’nun en iyi oyuncularından Park ve soyaddaşı/ hücum ekürisi Çu Yong Park’la farklı bir ekiple karşı karşıyayız.
Fizik dezavantajlarını özellikle ilk 70 dakikada takım süratiyle tamamen ortadan kaldırmayı başardılar. Yunanistan’ı ceza sahasına yaklaştırmadan duran toplarda rakibin fizik avantajından doğabilecek sıkıntıları tamamen ortadan kaldırdılar.
İlk yarıda verilmeyen bir penaltı ve gole giderken yanlış bir kararla kesilen gollük akınlarını da unutmamak lazım.
Sadece 2-0’dan sonra geriye kapanıp kontraya yattıklarında fizik dezavantajları ortaya çıktı. Bu anlarda Yunanistan’ın atıl oyununa müteşekkir olmaları lazım. Bu tip bir oyunda bir ‘tık’ iyi bir rakip onları sıkıntıya sokabilir. Bunun dışında hiçbir eksiği olmayan tota bir takımdılar. Ve 3. maç itibarıyla 6 takım arasında en iyi onlar.
Yunanistan’sa... Eğer bu gruptan çıkarsa şampiyon da olabilir. Çünkü Nijerya ve Arjantin karşısısında -2 gol averajına rağmen bir geri dönüş yapmak zor olacak. Rehhagel’in 2004’de ortaya koyduğu defansif devrimi tekrarlayabilecek ne bir takım yapısı ne de Zagorakis- Karagounis ikilisinin teknik liderliği var. Rakip için son derece sinir bozucu bir çözümsüz savunmaydı o kompakt savunma. Bugünse durum belli ki farklı. Milli takımdan çok karma gibiydiler.


RIDVAN DİLMEN / SORU İŞARETİ



Merakla beklenen takım Arjantin idi. Nijerya ise soru işaretiydi. Nijerya takımı doksan dakika sonunda soru işaretlerini taşımaya devam etti. Hatta şöyle diyebiliriz; bu maç öncesi izlediğimiz Güney Kore’yi de, Yunanistan’ı da yenebilecek bir takımlar. Ancak turnuvaya erken veda ederlerse de sürpriz sayılmaz.
İzlediğim ilk dört maç sonrasında Arjantin, Temmuz ayını görür, Nijerya, Meksika, Yunanistan, Güney Afrika ve Uruguay’ın ise işi zor. Arjantin takımı dört hücum yapmayan savunma ile oynuyor. Özellikle iki stoper ve sol bek Heinze oyuna hiç katılmıyorlar. Sadece duran toplarda ileri çıkıyorlar.
Orta saha oyuncularına baktığımızda Mascherano, Veron top kazanabilen, kazandıkları topları da basit oynayabilen futbolcular. Orta sahanın solundaki Di Maria ise savunma yapmaya çalışmaktan asıl özelliği olan adam eksiltip kaleye gitme yeteneğini hiç değerlendiremedi. Orta alanın önündeki üçlü Messi, Tevez ve Higuain ise yaratıcılıklarını gösterip skor elde etmeye çalışıyorlar. Arjantin golü duran topla bulabildi. Diğer yakaladıkları dört pozisyon Messi’nin yetenekleri sayesinde.
Bu maç bize Arjantin’in geleceği ile ilgili net bir karar verdirmedi. Yüksek rakımda oynamak da onları etkilemiş olabilir. Ama hücumda sadece iki silahlarının olması düşündürücü. Organize hücum yapamıyorlar. Duran top ve Messi’ye kaderlerini bağlamış durumdular. Nijerya takımı kaybedeceği bir şey yokmuş gibi oynadı. Arjantin gibi bir takım karşısında girebilecekleri kadar pozisyona girdiler. Öndeki iki oyuncu değişmesine rağmen sonuç elde edemediler.

12 Haziran 2010 Cumartesi

Güney Afrika Dünya Kupası 2010 A Grubu Fransa 0 Uruguay 0


Sıradan bir maç izledik diyebiliriz.
Özellikle ilk 45 dakika iki takım da fazla etkili olamadı.
Genel anlamda baskıyı kuran Fransa, 80. dakikada Uruguay'ın 10 kişi kalmasıyla ümitlendi. Ancak Horozlar'ın baskısı sonuç vermedi, karşılaşma berabere bitti.

İki takımında defans anlayışları birbirine çok benziyor.

Fransa'nın Forlan ve Suarez'i iyi marke etmesi Uruguay'ın en önemli kozlarını çaresiz bıraktı.

Ama Forlan kötü de değildi.

Aynı şekilde Uruguay da çok katı savunma yaptı.

Rakibinin uzaktan şut atmasına izin verse de Toulanan ve Gourcuff'un şutları etkili olmadı.

Bu sonuç iki takımı da olumsuz etkileyemecektir.

Ben 2 takımın da kalan 2 maçlarını kazanıp gruptan çıkacağını düşünüyorum.

11 Haziran 2010 Cuma

Güney Afrika Dünya Kupası 2010 A Grubu Güney Afrika 1 Meksika 1


Büyük gün geldi ve Dünya Kupası başladı.

Harika bir açılış töreni oldu.

Dün gece Nelson Mandela'nın torununun Shakira konserinden dönerken hayatını kaybetmesi Afrikalıları üzse de her şey çok güzel başladı.

Maça gelelim...

Meksika çok iyi başladı maça.

İlk 15 dakika oyunu rakip yarı sahaya yıktılar.

Giovanni Dos Santos'un bu performansını gören Galatasaraylılar ne düşünüyorlardır acaba. Genç oyuncu her ne kadar 2.yarı oyundan düşse de çok etkili oldu.

Franco'nun kaçırdığı pozisyonda kaleci başarılı oldu.

Daha sonra oyuna adapte olan Güney Afrika Tsabalala'nın ortalarında tehlikeli olmaya çalıştı.

Özellikle ilk yarının sonlarına doğru aynı dakika içerisinde yakaladıkları pozisyonlardan sonuç alabilirlerdi.

İkinci yarıya daha iyi başlayan Güney Afrika'ydı.

Nitekim golü de 56.dakikaka da Tsabalala'nın ayağından buldular.

Golden sonra Javier Aggiere yaptığı oyuncu değişikleriyle Meksika'nın tekrar oyuna dönmesini sağladı.

Maçın 80. dakikasında Afrika defansının müthiş hatasını değerlendiren isim Rafael Marquez oldu.

Maç böyle biter derken Mphela'nın topu direkten döndü.


Bu sonuçla bana göre 2 takımın da gruptan çıkamaz. A grubunu yorumlarken Güney Afrika'nın Meksika'yı yenmesi halinde gruptan çıkabileceğini yazmıştım ama onlar için çok zor 2 maç bekliyor.

Meksika'yı da bu grupta iddialı bulmuyordum. Onların da işi artık zor.


Notlar



  • Meksika'nın kalecisi Oscar Perez, Ömer Çatkıç'a benzemiyor mu? Maç içerisinde Yalçın Çetin söylemesin de ben blogda yazayım diyordum ama Yalçın abi düşünmüş, söylememiş Ömer Üründül söyledi.

  • Meksika'nın forması çok güzeldi. Genellikle üst beyaz forma alt yeşil şort giyen Meksika harika bir formayla çıktı.

  • 80 dakika Trt'de skor tablosu yoktu. Sinir bozucu bir şeydi.